- Damak Zevki Iyi Olanlar.
- Damak Zevki Iyi Olmayanlar.
DAMAK ZEVKİ İYİ OLANLAR
– Bu kişilerde yemek yerken zevk ve haz doruk noktadadır.
– Hiç üşenmeden sevdikleri yiyecekler için kilometrelerce yol katedebilirler.
– Günübirlik Bursa’ya gidip kebap yiyip dönenleri bile görebilirsiniz.
– Sevdikleri restoranların telefonları, kendi ev telefonları gibi hafızalarına kayıtlıdır.
– Arkadaşlarına orada sunulan yemeklerin kalitesinden bahsederler ve onları oraya yönlendirmek için baskı kurarlar, gidip gitmediklerini de kontrol ederler.
– Sevdikleri bir yiyeceğin tarifini almadan o mekanı terk etmezler.
– Akılları güçleri hep yemek yemededir.
– Sabah kahvaltıda iken öğle yemeğini düşünürler.
– Öğlen olur akşam kendim için ne pişirmeliyim düşüncesi içinde hep yaşantıları geçer.
– Sohbetleri hep yemek üzerine yoğunlaşır.
– Nasıl futbolkoliklerin hayatı futbolsa, bunların da yaşantılarında hep “yemek yeme” vardır.
DAMAK ZEVKİ İYİ OLMAYANLAR
– Yemek yerken hissedilen zevk ve hazdan çok uzaktadırlar.
– Bunlara o nedenle “pisboğazlar” adını verirsek inşallah alınmazlar.
– Burada yemek yemek bir el ve ağız alışkanlığından ibarettir.
– Tatlı tüketir, gidip üzerine turşu yerler.
– Tencereden elleriyle yemek atıştırırlar.
– Hatta sizin tabağınızdan bile yemek almaktan hiç sakınmazlar.
– Çorbayı, kaşık yerine, kaseyi ağızlarına dikerek içerler.
– Yemekler leziz ve kaliteli olmuş veya olmamış onlar için hiç önemli değildir.
– Ne bulurlarsa anında midelerine indirirler.
NEDENLERİ
– Bu tip yemek yemenin altında büyük bir özveri duygusu yatar.
– Bu tip kişiler hayatta kendileri için yaşamayı pek beceremezler.
– Hep başkalarını mutlu etmek için didinip dururlar.
– Mutluluğu aşırıya kaçarak yemek yeme ile yakalamak isterler.
– Ne yazık ki yemek yiyerek mutluluğu da yakalayamazlar.
– Annelik içgüdüsü:
– Kendi annesinden gördüğü herşeyi, yarın anne olduğunda o da evlatlarına yansıtır.
– Anne doğurur, besler, büyütür.
– Bu sorumlulukların yükü karşısında yeme bozukluğu içerisine girebilir.
– Baskı altında büyüyen çocuk:
– Ergenlik çağına geldiğinde aşırı yemek yiyerek bu baskıdan kendini uzak tutmaya çalışır.
– Ne zaman ki; yemek yeme ile özgürlük arasında bir bağlantının olmadığının farkına vardığı anda iş işten geçmiş olur.
– Anneanne ve babaanne yanında büyüyen çocuklar:
– Bir yandan torun sevgisi nedeniyle diğer taraftan akşam torunlarının anne ve babaları geldiğinde “Anneannem/babaannem beni aç bıraktı!” cümlesini duymak istemedikleri için.
– Bu nedenle tabak ve kaşık ellerinde, sabahtan akşama kadar torununun peşinde dolaşırlar.
– Ödüller:
– “Tabağındaki yemekleri sıyır sana çikolata vereceğim! Son lokmanı ağzına at yoksa arkandan ağlar, sana beddua eder! Tabağında pirinç tanesi kalırsa o kadar çocuğun olur!” gibi yaklaşımlar çok yanlıştır.
– Bu tip yaklaşımlar çocuğunuza ergenlik çağında aşırı yeme çemberine sokabilir.
– Beslenme alışkanlığındaki yanlışlıklar sizleri zamanla yeme bozukluğuna itebilir.
ÇÖZÜM
– Aşırı tükettiğiniz yiyecek türünü beyninizde bulun.
– Şöyle sakince düşünürseniz bunları çok kolay bulabilirsiniz.
– Kimi kebapçı, kimi tatlıcı, kimi ise börekçidir.
– Aşırı yiyecek türlerini bulamadığınız sürece onlarla mücadele etmeniz de güç olur.
– Özveriyi azaltın ve kendiniz için yaşamayı da öğrenin.
– “Önce ben” diyebilin.
– Kendiniz için az da olsa bencil olun.
– Bu bencilliğin, herkesin olduğu gibi sizin de hakkınız olduğunu asla unutmayın.
Doç. Dr. Haluk SAÇAKLI
KALİTELİ YAŞAM UZMANI